manisalıyım  
 
  Fıkralar 15.03.2025 09:03 (UTC)
   
 

FIKRALAR
 

Temel ve Maymun

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

Etmezsen etme

Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."

Sıfırdan

Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal'in duracağı yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor, "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - "Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz."

Hakemler Bizde

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."

Sobadaki hikmet

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

Fıkralar
iki arkadaş pire birbiriyleriyle konuşurken biri diğerine biz ikimiz hep yerde yaşadık birazda bir insanın üzerinde yaşasak nasıl olur der.öbür pirede tamam der ve bir bayanın üzerine zıplarlar ve bayanın saclarının arasına burada ayrılalım yarın aynı yerde burada buluşuruz derler ve ayrılırlar

Yarın aynı yerde buluşurlar diger öbürsüne ne oldu gözlerin balon gibi uyumadınmı. hiç sorma arkadaş ben bir dünele girdim tam uyuyacaktım tek gözlü bir canavar geldi o kovaladı ben kactım o kovaladı ben kactım. en sonunda yakalayamıyacagını anlayınca suratıma tükürdü gitti.....
HALI SAHA TİPLEMELERİ
1) ESKİ FUTBOLCULAR:
Vakti zamanında amatör takımların alt yapısında top koşturmuş,FUTBOLU ÇOKTAN BIRAKIP GÖBEĞİ SALMIŞ;lakin tecrübe avantajını çok iyi kullanan babacan adamlardır.Genellikle ikinci yarıda dilleri bi karış dışarı sarkar ve biterler.Güzel insanlardır...

2) YETENEKLİ ÇOCUKLAR:
Okul takımında 'geleceğin yıldızı' muamelesi görmüş;lakin babası tarafından ''oku len eşşek sıpası'' tehditleriyle tahsil hayatını sürdüren ELE AVUCA SIĞMAZ ADAMLARDIR.SAHADA TEK RAKİPLERİ KENDİLERİDİR.Vazgeçilmezdirler,fakat birazcık gıcıktırlar aynı zamanda...

3) HIRS KÜPLERİ:
Futbolu halı sahada öğrenmiş adamlardır.''Allah Allah'' nidalarıyla Bizans ordusunu mahvedecek yeniçeriler gibi sürekli saldırırlar.TEKME,DİRSEK NE BULURLARSA ONU ATARLAR RAKİPLERİNE.Tehlikelidirler...

4) SON ANDA KADROYA ALINANLAR:
Maç kadrosuna adam eksikliğinden son anda dahil edilirler.EMANET AYAKKABI KÜÇÜK,EMANET ŞORT BOL GELİR BUNLARA.Beklenmedik derecede güzel oynayanları mevcuttur.Gene de bir sonraki maçın kadrosuna 'kafadan' düşünülmezler.Eziktirler bir bakıma...
 
 
  kendine bir hedef belirlediysen onun peşinde koş
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  bir derse veya konuyaçalışırken yatarak çalışmamaya dikkat et
Bugün 8 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol