manisalıyım  
 
  Maniler 15.03.2025 10:13 (UTC)
   
 

                        
 MANİLER  

Mâniler

Çayda çanak kırılmış
Kız oğlana vurulmuş
Oğlan almam dedikçe
Kız boynuna sarılmış

Coştum coştum duruldum
Kız peşinden yoruldum
Gayri senden vazgeçtim
Ben ablana vuruldum


Emek verip derdiğim
Askere gönderdiğim
Gayri dayanamıyom
Tez gel gönül verdiğim

Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
Görümcem verem olmuş
Kaynanama darısı


Koyun keçi otlatırım
Yükseklerden atlatırım
Verselerdi benim yarimi
Düşmanları çatlatırdım

Çeşme başı pıtırak
Gelin kızlar oturak
Ne oturak ne durak
Satılak da kurtulak


Sepet sepet üzüm var
Bende sende gözüm var
Senden başkası haramdır
Dünya ahret sözüm var

Pınara desti koydum
Damla damla olacak
Benim sevdiğim oğlan
Başöğretmen olacak


Dağda tavuk kümesi
Başında allı fesi
Oğlanlar vezir olsa
Yine kızın kölesi

Karşı bağın üzümü
Gelin kırma sözümü
Utandım diyemiyom
Bir öpeyim yüzünü


Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yarim gelmeldi
Beni aldı telaşe

Kuş kafese girmiyor
Buna aklım ermiyor
Hiç boşuna ah çekme
Annem beni vermiyor




Kayalar yarılmasın
Yar bana darılmasın
Yar bana darılıp da
Ellere sarılmasın

Hey hızara hızara
Dalda elma gızara
Beni sana vermezler
Başka yerden gız ara


Koyunum var karaman
Gaybolursa araman
Ben bir reçber kızıyım
Şehirliye yaramam

Tut yedim duttu beni
Yarim unuttu beni
Yarı yola varmadan
Hıçkırık tudu beni


Su içtim kana kana,
Sular akar ne yana,
Yüzün birgün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.

Kara tavuk olmadın mı
Dallara konmadın mı
Şebek yüzlü kaynanam
Sen gelin olmadın mı.


Toprağında taşında,
Benleri var kaşında,
Sen bahar içindesin,
Bense ömrüm kışında.


Karşıdaki gök ekin
Aldırdım elimdekin
Her soran benzim sorar
Sormazlar kalbimdekin


Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yari geldi,
Benim yarim uzakta.

Ekim ektim düzlere
Diken oldum gözlere
İşte ben gider oldum
Buralar kalsın sizlere


Duvağı telli gelin,
Gümüşten elli gelin,
Buğulu gözlerinden
Sevdiğin belli gelin.

Yıldırım vurdu bizi,
Dal gibi kırdı bizi,
Araya girdi düşman,
Dağlar ayırdı bizi.


Yüzümde çifte benler,
Hayran oldu görenler
Bilmem nasıl vazgeçe.,
Sana gönül verenler.

Maşrapanın kalayı,
Kızlar çeker halayı,
Allah için söyleyin,
Var mı aşkın kolayı.


Yukarıki dağlardan
Yuvarlandı taş geldi
Mektubunu okurken
Gözlerimden yaş geldi

Bahar gecesi misin ?
Aşkın hecesi misin ?
Misk gibi kokuyorsun
Çiçek bahçesi misin ?


Oy gazeli gazeli
Dağlar çeker nazeli
Orta yerde oynuyor
Annesinin güzeli

Mani mani peşine
Bak şu feleğin işine
Yâre benzer aradım
Rastlamadım eşine


Leblebi koydum tasa
Doldurdum basa basa
Benim yârim çok güzel
Azıcık boydan kısa

Dereler çakıl taşı
Ördekler yeşil başlı
Ben bir yâr sevdim
Al yanaklı çatık kaşlı


Arabası aynalı
Şu oğlana varmalı
Oğlan pek güzel amma
Anası olmamalı

Ayakkabım var benim
Yerler çamur olmasa
Çok canlar yakarım
Yaşım ufak olmasa


Keten gömlek giyemem
Değme yari sevemem
Ben güzel bir yar sevdim
Utanırım diyemem

Penceremde tül perde
Perdenin ucu yerde
Yürek oynar can titrer
Yari gördüğüm yerde


Ben bahçeyi kazamam
Kalemim yok yazamam,
Vallahi tövbeliyim
Ben tövbemi bozamam.

Giderim dur diyen yok,
Kebap oldum yiyen yok,
Annem babam olmazsa
Bana sahip olan yok.


Dağlar dağladı beni,
Gören ağladı beni,
Çarkı kırılası felek,
Çarkına bağladı beni.

Kaleden indim bağa,
Saçım değdi yaprağa,
Ne kız oldum ne gelin,
Cahil girdim toprağa.


Ala karga olaydım
Kavaklara konaydım
Yoldan geçen yolcudan
Ben yârimi soraydım

Sim, sim şekerler
içine gül ekerler
Vermezler sevdiğimi
Günahımı çekerler.


Entarinin yeşili
Ben kaybettim eşimi
Bu mendil senin olsun
Sil gözünün yaşını.

Ayrılık var ölüm var
Bu dünyada zulüm var
Ben burada eylenmem
Yol gözleyen gülüm var


Toprağında taşında,
Benleri var kaşında,
Sen bahar içindesin,
Bense ömrüm kışında.

Ayakkabım var benim
Ayağıma dar benim
İstanbul'un içinde
Elâ gözlü yâr benim


Duvağın telli gelin
Gümüşten elli gelin
Bu gülü gözlerinden
Sevdiğin belli gelin

Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yarı geldi,
Benim yarım uzakta.





Armudun dalı yerde
Bülbül ötmez her yerde
Felek bizi ayırdı
Her birimiz her yerde

Al şalım yeşil şalım
Dağlarda dolaşalım
Tenha tenha yerlerde
Seninle buluşalım


Ayva günde pişer mi
Al yanaktan düşer mi
Bir sevip bir ayrılmak
Şansımıza düşer mi


Ay doğar elek gibi
Gün doğar melek gibi
Şu Karaman kızları
Turfanda kelek gibi


Bizim köyün kızları
Sürmelidir gözleri
Gözlerine bakarken
Kaçırdım öküzleri

Bahçelerde badılcan
Ben askere yazılcam
Ben askerden gelince
Gerdan benli kız alcam


Arpa ektim bir evlek
Dadandı kara leylek
Yazın beraber
idik Kışın ayırdı felek

Anadolu uşağı
Köşük bağlar kuşağı
Onu bunu dinlemez
Çeker vurur bıçağı


Bağa girdim üzüm yok
El yarinde gözüm yok
Ben yarimi küstürdüm
Barışmaya yüzüm yok

Ayva dalını eğmeli
Ayvasını yemeli
Komşuda kız dururken
Kime boyun eğmeli


Bugün ayın onudur
Yüküm buğday unudur
Evliye gönül verme
Eve varır unutur

Bahçelerde bal kabak
Açılır tabak tabak
Beni beğenmez iken
Aldığın metaha bak


Uykum geldi esnerim
Yar sinemde beslerim
Yedi türlü meyveyi
Bir manide isterim

Çapa vurdum pancara
Teslim ettim kantara
Hile yapma kantarcı
Basmam artık mantara


Yaylaların yoğurdu
Seni kimler doğurdu
Seni doğuran ana
Bal ile mi yoğurdu

Zindan cihan gözüme
Ah inanmaz sözüme
Öldüğüme yanmazdım
Bir gün gülse yüzüme


Şu dağlar kireç olsa
Duvarı erkeç olsa
Güzel çirkin aramam
Sevdiğim güleç olsa

Şu dağlar olmasaydı
Lalesi solmasaydı
Ölüm Allah'ın emri
Ayrılık olmasaydı


Ufacık iğnesine
Mailim cilvesine
Ben yarime kavuştum
Darısı cümlenize

Ufacık badem içi
Yarimin siyah saçı
Yar derdinden ölürüm
Nedir bunun ilacı


Sarı hırka giyersin
Neden boynun eğersin
Doğru söyle mekteplim
Hangimizi seversin

Sarı pabuç çuhalı
Bizde körük buhalı
Salma eldeki yarı
Şimdiki yarlar pahalı


Pencere parmağına
Düştüm yarin ağına
Bir sofrada olursak
Çay koysam bardağına

Rakımda mezem sensin
Gül yüzlü nazım sensin
Her nereye gidersem
Kalbimde gezen sensin


Limonu soyamadım
Konsola koyamadım
Ne ılık kanın varmış
Ben sana doyamadım

Oldum ben pek avare
Gidin söyleyin yare
Gençliğime acısın
Yakmasın beni nare


Tüfeğim dolu saçma
Gel yarim benden kaçma
Yedi yerde yaram var
Bir yare de sen açma

Ufacık fiske taşı
Yandı yüreğim başı
Ne yarimden haber var
Ne dindi gözüm yaşı


Şu dağlar orman içi
Katipler ferman içi
Bir katip yazı yazmış
Derdime derman içi

Tastan içtim ayranı
Geldi kurban bayramı
Salın benim yarimi
Burda yapsın bayramı


Siyah saçın örgüsü
Yüreğimde sevgisi
Arayıp da bulduğum
Bu da Hûda vergisi

Su gelir bendi gelir
Güzeller fendi gelir
Selam edin yarime
Gelmezse kendi bilir


Sandık üstü gezerim
Üstüne gül dizerim
Zengin evin kızıyım
Gurbet elde gezerim

Sarı ipek bükerim
Gergefimi işlerim
Küçüklüğüme bakmayın
Ben de sevda çekerim


Damda kırat beslerim
Ben İzmirli isterim
Onu bana verseler
Şekerle beslerim


Duman bastı dağlara
Yayıldı ovalara
Ela gözlü Eminem
Geldi mi buralara

Karadağ'da kar kalmadı
Yüreğimde yağ kalmadı
Daha yazacağım çok idi
Mektubumda yer kalmadı


Deniz dibinde börek
Yine ah çekti yürek
Herşeylere dayandın
Buna da dayan yürek

Zora dağlar dayanmaz
Yar sözüme inanmaz
Yıllar sel gibi geçti
Yar gibisi bulunmaz


Zeytinyağı şişesi
Ak gülün menekşesi
Oturmuş yazı yazar
Ciğerimin köşesi

Dağlar dağladı beni
Gören ağladı beni
Feleğin devri dolsun
Çapraz bağladı beni


Pencerede sarmaşık
Sormadan oldum aşık
Yar kapıdan girince
Elimden düştü kaşık

Rafta duran siniler
El vurmadan iniler
Yar aklıma geldikçe
Kulaklarım çınılar


Ladik halısı mısın
Elmas yarası mısın
Her gelen seni sorar
Bağdat valisi misin

Minarede ezan var
Has bahçede gezen var
Düzce'nin içinde
Yüreğimi ezen var


İki dalda bir kiraz
Biri al biri beyaz
Katip kölen olayım
Bir güzel de bana yaz

Karşıda gördüm seni
Gül ile derdim seni
Gözüme güvenmezken
Yadlara verdim seni


Gülüm kurutmam seni
Suda çürütmem seni
Senelerce görmesem
Yine unutmam seni

Havuzum dört köşeli
İçi mermer döşeli
Sararıp soluyorum
Ben bu aşka düşeli


Eğmeler eğmeleri
Beğenmez değmeleri
Yeni fistan diktirdim
Alırsın düğmeleri

Elimde sarı kağıt
Ağlarım saat saat
İşte ben gidiyorum
Oturun rahat rahat


Dama çıkasım geldi
Çadır kurasım geldi
Çadır değil muradım
Seni göresim geldi

Deniz üstü piyade
Muhabbetler ziyade
Ölüm var ayrılık yok
Bizim için dünyada


Çıktım pınar başına
Sabun koydum taşına
Anası kurban olsun
Kızının oynayışına

Dağdan kestim çınarı
Çınarın dalı sarı
Ağlamaktan kurudu
Gözlerimin pınarı


Kara tavuk tepeli
Kulakları küpeli
Beni everiyorlar
Şimdi kızlar şüpheli

Iraftaki siniler
El vurdukça iniler
Köyümde bir yiğit var
Haftada yar yeniler


Fırın üstünde fırın
İnekler geri durun
Güzel yarim geliyor
Altın sandalye kurun

Gül ektim ocak ocak
Deşirdim kucak kucak
Elin gülü kurumuş
Senin ki de domurcak


Elbisesi mor imiş
Yar sevmesi zor imiş
Ben bir tane yar sevdim
Müşterisi çok imiş

FATİH ADIGÜZEL

 
Kılıçözü zemzem akar
Bahçeler gül kokar
Kırşehir'den başkasına
Aklı olan nasıl bakar.

Atlayıp geçti eşiği
Sofrada kaldı kaşığı
Haneye neşe geldi
Bu kız evin yakışığı

Oğlan işlik giyinmiş
Giyinmiş de soyunmuş
Anasına varmışta
Öptüm diye övünmüş

Karanfil kurutmadım
Yar seni unutmadım
Hatırın saydım da
Üstüne yar tutmadım

Elimi yuduğum pınar
Sırtımı verdiğim duvar
Sevdiğim oğlanı yitirdim
Gece gündüz içim yanar

Bahçelerin cücüğü
Severler küçüğü
Pek mi başın büyüdü
Gel gavurun çocuğu

Aslanım herk ediyor
Hergini terk ediyor
Hergin başını yesin
Aslanım elden gidiyor

Çayda çanak kırılmış
Kız oğlana vurulmuş
Oğlan almam dedikçe
Kız boynuna sarılmış

Coştum coştum duruldum
Kız peşinden yoruldum
Gayri senden vazgeçtim
Ben ablana vuruldum

Çıktım Obruk Dağına
Karı dizleyi dizleyi
Yaralarımı azdırdım
Yari gözleyi gözleyi

Emek verip derdiğim
Askere gönderdiğim
Gayri dayanamıyom
Tez gel gönül verdiğim

Patlıcanı oymadın mı
Tadına doymadın mı
Beni kınama anam
Sen cahil olmadın mı

Ben bir gümüş kutuyum
Yar elinden tutayım
Koyur devlet yarimi
Otuz oruç tutayım

Dam başında su durulur
Oğlan gömlek yudurur
Oğlan cahil kız cahil
Şimdi bunla kudurur

Alırım diye aldattı kızımı
Çekip Almana gitmiş
Can bağında tutulasıca
Aynı babasına çekmiş

Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
Görümcem verem olmuş
Kaynanama darısı

Çeşme başı pıtırak
Gelin kızlar oturak
Ne oturak ne durak
Satılak da kurtulak

Kırşehir adın ünlüdür
Bağın bahçen güllüdür
Elden ayrıdır insanın
Tatlı dilinden bellidir

Almanya çiftlik gibi
Dumanı iplik gibi
Almanya'ya yar saldım
Kınalı keklik gibi

Yarim gitti gelmiyor
Kimse kadrim bilmiyor
Ayrıldığım günden beri
Gözüm gönlüm gülmüyor

Irmaklar su akmıyor
Yar yüzüme bakmıyor
Başka şehrin gülleri
Kırşehir gibi kokmuyor

Karşıda kara çalı
Kararıp durma çalı
Ben sana varır mıyım
Sümüklü sıracalı

Koyun keçi otlatırım
Yükseklerden atlatırım
Verselerdi benim yarimi
Düşmanları çatlatırdım

Taş dönmüyor dönmüyor
Taştan bulgur inmiyor
Evler kız ile dolu
Biri benim olmuyor

Pınara desti koydum
Damla damla olacak
Benim sevdiğim oğlan
Başöğretmen olacak

Kümbüle bak kümbüle
Hiç teveği yok bile
Askerin karısına
Kirli yazma çok bile

Koyunum arap gibi
Üzümüm şarap gibi
Güzeli olmayan evin
Halleri harap gibi

Sepet sepet üzüm var
Bende sende gözüm var
Senden başkası haramdır
Dünya ahret sözüm var

Uzun uzun kavaklar
At oynatır savaklar
Gel kız bizim eve gir
Varsın olsun duvaklar

Pek salınarak gidiyor
Kervansaray bayırı gibi
Yarim sakal koyurmuş
Dinekbağı çayırı gibi

Bağa girdim üzüme
Gel izime izime
Oğlan yanıma geldi
Gurban ettim yüzüme

Sarımsağı satarlar
Kulbu ile tartarlar
Varmam avrat üstüne
Sıra sıra yatarlar

Dağda tavuk kümesi
Başında allı fesi
Oğlanlar vezir olsa
Yine kızın kölesi

Karşı bağın üzümü
Gelin kırma sözümü
Utandım diyemiyom
Bir öpeyim yüzünü

 
 
 
 
  kendine bir hedef belirlediysen onun peşinde koş
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  bir derse veya konuyaçalışırken yatarak çalışmamaya dikkat et
Bugün 18 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol